İstanbul enstalasyonlar şehri…

15 02 2010

Çukurcuma`da terzi

İnsanların haberinin bile olmadığı ama doğaçlama olarak uyguladığı, kiminin kendince detayları iliştirip yaptığı, kiminin para kazanma arzusu ile kendince çözümler bulduğu bir enstalasyon sanki İstanbul sokakları. Para derdine düşmüş her insan, her yeni günün başlangıcında kendi tezgahını, mıntıkasını ya da dükkanını müşterilerinin beğenisine sunmak için hazırlama telaşına düşüyor. Bir gazete büfesi sattığı ürünleri, çamaşır mandalları ve iplerle asıp bir tür sunum yapmıyor mu?

Çiçekçiler ve Çingeneler

Aslında kendince bir satış taktiği uyguluyor. Ya pazarlar, pazarlarin renk cümbüşü ile dolu kalabalık mekanlar olduğunu herkes bilir. Hiç şüphe yok ki sabah çok erken saatlerde başlayan ve akşam geç saatlerde sonlanan günlük enstalasyonlardır pazarlar. Hemde içinde bizlerinde katkıda bulunduğu canlı bir enstalasyon. Çingenelerin yarıştığı çiçek satışı da ayrı bir renk cümbüşü. Eski zeytinyağı tenekeleri, yoğurt kapları ile çiçekler arasındaki eski bir ilişki, artık satış çabasıyla hazırlanmış bir enstalasyon haline donüşmüş.

İstanbul Kültür başkentliğini üstlendiği şu sıralarda, çok da anlamsız organizasyonlarla start verdi. Buna rağmen istanbul kendi tarihi ve kendi insanları ile kültür başkenti olmasa da kesinlikle bir kültürler şehri bana göre. İstanbul aslında fakirliğin ve kalabalığın yaratmış olduğu bir dogaçlama sanatının sergilendiği bir biyenal gibi. Umuyorum ki bu şehir enstalasyonu, satış çabalarından çok gerçek bir enstalasyona dönüşür. Ve bizlerde bu enstalasyonun bir parçası olabiliriz, en azından Avrupa kültür başkenti İSTANBUL diye rahatça söyleyebiliriz…